Details

Ella Reese hayatında hiç bu kadar güzel bir kadın görmemişti. Kadınlara bakmak için çok fazla zaman harcadığından değil, sonuçta bir lezbiyendi, ama Katrina Colt özel bir durumdu. Ella, ağabeyi olan damadın katılmayı kabul ettiği bir düğünden kaçmak için Los Angeles’tan Seattle’a giden bir trendeydi. Düğün, ailelerinin Kuzeybatı Pasifik’te kendi elleriyle inşa ettikleri kulübede yapılacaktı. Kulübe babalarının vefatından sonra ağabeyine miras kalmıştı ve ağabeyi düğün için kulübenin kullanılmasına karar vermişti. Ella evlenme fikrine katlanamıyordu, bir kez denemişti ve sadece kendisi için değil, ailesi için de bir felaket olmuştu.

Katrina Colt sonsuzluk gibi görünen bir süredir kaçıyordu. Duygusal olarak istismarcı ve kontrolcü olan kocasından kötü bir şekilde boşandıktan sonra memleketinden kaçmıştı. Bir çanta hazırlamış, birikimlerini almış ve istasyondan kalkan ilk trene binmişti. Nereye gittiği hakkında hiçbir fikri yoktu ama tren onu geçmişinden daha da uzağa götürüyordu ve onun için önemli olan tek şey de buydu. Tren Oregon’da küçük bir istasyonda durmuştu ve inmeye, bacaklarını esnetmeye ve biraz temiz hava almaya karar vermişti.

O sırada Ella’yı görmüştü, bir bankta oturmuş ufka bakıyordu. Katrina ona yaklaştı ve konuşmaya başladılar. Pek çok ortak noktaları olduğunu keşfetmişler ve yolculuklarına birlikte devam etmeye karar vermişlerdi. Seattle’a giden uzun tren yolculuğunda hikâyelerini, kahkahalarını ve gözyaşlarını paylaşmışlardı. Hızlı arkadaş olmuşlar ve tren istasyonunun yakınındaki küçük bir handa bir odayı paylaşmaya karar vermişlerdi.

Odalarına yerleşmişler ve duş almaya karar vermişlerdi. Birbirlerini soymuşlar ve duşa birlikte girmişlerdi. Su sıcaktı ve tenlerine iyi gelmişti. Birbirlerinin saçlarını yıkamışlar ve sırtlarına masaj yapmışlardı. Aralarında görmezden gelemeyecekleri bir bağ, bir kıvılcım hissetmişlerdi.

Ella Katrina’yı çevirdi ve onun gözlerinin içine baktı. Katrina gülümsedi, o da eğildi ve öpüştüler. Başta yumuşak, nazik bir öpücüktü ama kısa sürede daha fazlasına dönüşmüştü. Dilleri birbirlerinin ağızlarını keşfetmiş, elleri birbirlerinin vücutlarında gezinmişti. Yeni gelin arkadaşını kocasından önce beceren lezbiyen

Ella aşağı uzanmış ve Katrina’nın amına dokunmuştu. Katrina ıslanmıştı ve Ella klitorisini okşarken inledi. Ella bir parmağını Katrina’nın içine soktu ve onu parmaklamaya başladı. Katrina duvara yaslandı ve bacaklarını daha geniş açarak Ella’nın amına daha iyi erişmesini sağladı.

Katrina aşağı uzandı ve Ella’nın amına dokundu. Ella da ıslanmıştı ve Katrina klitorisini okşarken inledi. Katrina bir parmağını Ella’nın içine soktu ve onu parmaklamaya başladı. Ella duvara yaslandı ve bacaklarını daha geniş açarak Katrina’nın amına daha iyi erişmesini sağladı.

Sonsuzluk gibi görünen bir süre boyunca birbirlerini parmakladılar. Birbirlerini orgazmın eşiğine getirdiler ve sonra yavaşladılar, birbirleriyle alay ederek zevkin daha uzun sürmesini sağladılar. Sonunda boşalmalarına izin vermişler ve nefes nefese kalarak ve terleyerek birbirlerine yaslanmışlardı.

Duştan çıktılar ve birbirlerini kuruladılar. Bornozlarını giymişler ve yatağa oturup birbirlerinin gözlerinin içine bakmışlardı. Daha önce hiç yaşamadıkları özel bir şey bulduklarını biliyorlardı.

Tekrar öpüşmüşler ve tekrar sevişmişlerdi. Bu sefer daha yavaş, daha bilinçli olmuştu. Birbirlerinin bedenlerini keşfetmişler, birbirlerini neyin inlettiğini, neyin ürperttiğini öğrenmişlerdi. Acele etmemişler, her anın, her dokunuşun, her öpücüğün tadını çıkarmışlardı.

Birbirlerinin kollarında, güvende ve sevildiklerini hissederek uykuya dalmışlardı. Ertesi sabah uyandıklarında hâlâ birbirlerinin kollarına sarılmış, bir gece önce keşfettikleri bağı hâlâ hissediyorlardı.

Otelden ayrılmışlar ve Los Angeles’a dönmek üzere trene binmişlerdi. El ele tutuşmuşlar ve birbirlerinin gözlerinin içine bakmışlardı, özel bir şey bulduklarını, asla bırakmayacakları bir şey bulduklarını biliyorlardı.

Los Angeles’a varmışlar ve aile kulübesine gitmişlerdi. İçeri girmişler ve aile üyelerinin yüzlerindeki şaşkın ifadeyi görmüşlerdi. Doğru kararı verdiklerini, kalplerinin sesini dinlediklerini ve aşkı birbirlerinin kollarında bulduklarını biliyorlardı.

Ella Katrina’ya dönmüş ve gülümsemişti. Katrina da ona gülümsemişti ve sonsuza dek mutlu olacakları günü bulduklarını anlamışlardı.

Leave a Reply

Your email address will not be published.